Embriyo Yapıştırma

Embriyo yapıştırma (Embryo Glue) nedir?

KKTC’de tüp bebek tedavisinde transfer işlemi kapsamında uygulanan embriyo yapıştırma uygulaması, rahimdeki doğal ortama benzeyen ve embriyoya tutunma sürecine daha iyi bir destek sağlamak amacıyla geliştirilmiş, içeriğinde zengin maddeler bulunan bir sıvıdır. Embryo Glue olarak da tanımlanan bu uygulama embriyonun gelişiminde ve tutunmasında önemli bir yol oynamaktadır. Vücudun tüm dokularındaki doğal molekülleri içeren sıvı ile gebelikte yüksek başarı şansı elde edilir.

Tüp bebek yönteminde tedavinin olumlu katkı koymasına yardımcı olan malzemelerin kullanımı ile başarı oranları yükselmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleşen tüp bebek tedavilerinde embriyo yapıştırma hastalarımız tarafından tercih edilmekte ve memnuniyetle geri dönüş almaktadırlar.

Embriyo yapıştırma (Embryo Glue) nasıl yapılır?

Rahim içinde yer alan “hyaluronan” proteini içeren Embryo Glue, kaliteli embriyoların rahime yerleştirilme operasyonundan önce belirli bir süre (30 dakika kadar) bekletilir. Daha sonra bekletilmiş olan embriyolar kültür kabına alınır ve ince bir tüpe (katatere) çekilir. Ultrason eşliğinde rahim ağzından geçirilen katater ve embriyolar anne adayının rahmine transfer edilir. İşlem tamamlanır.

Embriyo yapıştırma (Embryo Glue) avantajları nelerdir?

• Embriyo yapıştırma ile embriyonun rahime tutunmasında önemli avantajlar sağlanır.
• Gebe kalma oranını yükselten bir uygulamadır.
• İçeriğinde yer alan hyaluronan, rahimdeki dokuların yoğunlaşmasını sağlar. Bu sayede embriyonun sürüklenme riski azalır.
• Rahim iç duvarı ile embriyo yüzeyindeki molekülleri birbirine bağlayan hyaluronan, embriyo ve rahim içi duvar arasında bir köprü görevi üstlenir.
• Hamilelikte oluşabilecek komplikasyonları ve düşük riskini azaltır.

Embriyo yapıştırma (Embryo Glue) başarı oranı yüksek midir?

Embriyo yapıştırma ile gebelikte yüksek başarı elde edilebilir. Ancak uygulamanın gebe kalmayı net olarak sağladığına yönelik herhangi bir veri bulunmamaktadır. Özellikle son 10 yıldır yapılan araştırmalarda embriyo yapıştırıcının tedavi sürecinde yaygın olarak tercih edildiği gözlemlenmiştir. Aynı zamanda bilimsel olarak kanıtlanmış bir protokol olan embriyo yapıştırma tüp bebekte uygulanan bazı tedavi yöntemlerinden daha faydalı sonuçlar da verebilmektedir.

Embriyo yapıştırma (Embryo Glue) kimler için uygundur?

• Uygulama 40 yaşın üzerinde olan ve doğal gebelik yöntemleriyle çocuk sahibi olamamış çiftlerde,
• Sperme ya da yumurtaya bağlı embriyo kalitesinde bozulmalar görünen ailelerde,
• Tüp bebek yöntemlerinde ve farklı tedavilerde başarısızlık yaşayan anne adayları için tercih edilen bir uygulamadır.

Sizin Hayaliniz, Bizim İşimiz!

Embriyo yapıştırma hizmeti hakkında detaylı bilgi almak için şimdi bize ulaşın.

Embriyo yapıştırma (Embryo Glue) uygulaması öncesi ve sonrasında nelere dikkat edilmelidir?

Tedavide dikkat edilen en önemli noktalardan biri iyi kalitede yumurta hücresi gelişimini sağlayabilmektedir. Kişinin doktoru tarafından reçete edilen ilaçları doğru dozda kullanması oldukça önemlidir. Yumurta gelişiminin sağlıklı bir biçimde yapılabilmesi için gerekli prosedürlere uymak ve doktorun tüp bebek tedavi süreci ile önerilerini dikkate almak gereklidir.

Embriyo yapıştırma (Embryo Glue) uygulaması için hangi yaş aralığında olunmalıdır?

Embriyo yapıştırma genellikle 40 yaşın üzerindeki kadınlarda etkili olan bir uygulamadır. Özellikle daha önce başarısız bir tüp bebek tedavi süreci geçiren kişilerde embriyonun rahime tutunma şansını yükseltmektedir.

Embriyo yapıştırma (Embryo Glue) riskleri nelerdir?

Embriyo yapıştırma yöntemi embriyo kalitesini ve anne adayının genel sağlığını olumsuz yönde etkileyecek herhangi bir risk içermemektedir. Tespit edilmiş bir yan etkisi olmayan yöntem, hamilelik komplikasyonlarını arttırmaması yönünden de avantajlıdır. Embriyonun yerleşmesini destekleyen ve rahimde yüksek oranda bulunan bir protein olan hyaluronan, hem içerik olarak zengin, hem de anne gebelik şansını yükselten bir proteindir. Bu nedenle uygulama için risk içeren herhangi bir unsurdan söz edilmemektedir.

Embriyonun tutunma belirtileri nelerdir?

Embriyonun tutunması ve gebelik sürecinin başlangıç aşaması anne adayında pek çok belirti gösterir. Bu belirtilerin başında ilk trimester olarak adlandırılan 1. ve 12. hafta arasında sürece dair belirtiler dikkati çekmektedir. Embriyo transferinden sonraki ilk haftada adet gecikmesi, göğüslerde hassasiyet, aşırı yorgunluk, bazal vücut sıcaklığında artış, mide ekşimesi, baş ağrısı, ani ruh hali değişiklikleri gibi durumlarla karşılaşılabilir. Yeme düzeninde değişiklik (sık sık küçük öğünlerle beslenme isteği) ve daha erken yatmaya ihtiyaç duyma da ilk trimester belirtiler olarak gözlemlenmiştir.

İkinci trimester olarak adlandırılan süreçte (13. ve 28. hafta) vücut ağrıları, eklem yerlerinde şişkinlikler, karıncalanma, uyuşma gibi belirtiler ortaya çıkar. İlk trimestere göre daha kolay geçen bu belirtiler kimi zaman kişide ruh hali değişiklerini de tetiklemektedir.

Üçüncü trimester olarak adlandırılan 29. ve 40. hafta sürecinde belirtiler bebeğin büyüme süreciyle birlikte iyiden iyiye kendini belli eder. Midede, mesanede, akciğerlerde ve bağırsaklarda baskı kimi zaman daha sık idrara çıkma veya nefes alma da zorluk gibi durumlara neden olabilir.

Bazı durumlarda rahim iç duvarında bozulan kılcal damarlar embriyonun anne rahmine yerleşmesiyle eser miktarda kanamaya ve lekelenmeye sebebiyet verebilir. 10-14 gün arasındaki süreçte görülen bu kanamalar için progesteron takviyesine başvurulur.

Embriyonun tutunduğunu anlamak için genellikle ilk trimester süreçteki belirtiler dikkate alınır. Ancak bazı kadınlarda herhangi bir belirtiyle karşılaşmaksızın da embriyo tutunması gözlemlenebilir. Semptomlar genellikle hormon seviyesinin yükselmesine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Özellikle fiziksel semptomlar ilerleyen gebelik haftalarında ortaya çıkar.

Embriyo rahime tutunduktan sonra ne olur?

Embriyonun rahime tutunması gebeliğin başlaması anlamına gelir. Bu süreçte anne adayının fiziksel ve ruhsal sağlığında bazı değişiklikler oluşur. Bu süreçte doğru gıdalarla beslenme, sağlıklı bir çocuk dünyaya getirebilmek adına oldukça önemlidir. Hassas bir süreç olan embriyonun rahime tutunma sürecinde anne adayının kendisine daha fazla dikkat etmesi gereklidir.

Fiziksel aktivitelerden, stresten ve doktorun önerdiği uygulamaların dışına çıkmaktan kaçınılmalıdır. Bazı anne adaylarında embriyonun rahime tutunması sürecinde uyku, yorgunluk ve bel ağrısı gibi şikayetler gözlemlenebilir. Olağan bir durum olan bu süreçte ruhsal değişimler de yaşanabilmektedir.

Rahime tutunan embriyo, herhangi bir komplikasyon oluşmaması durumunda sağlıklı bir gelişim sürecine geçirir. Bu sürecin tamamlanmasından sonra anne adayı ve çiftler, bebek sahibi olmanın mutluluğunu yaşamış olur.