İçeriğe geç

Taşıyıcı Annelik

Taşıyıcı annelik nedir?

Taşıyıcı annelik, hamilelik için uygun koşulları taşımayan veya gebelik sürecine dahil olmak istemeyen kadının yumurtalarının ve erkeğin sperm hücrelerinin laboratuvar koşullarında döllendirildikten sonra başka bir kadına transfer edilmesi işlemidir. Bu yöntemle kadının veya çiftin bebeğini taşıyan kişiye taşıyıcı anne adı verilir. Taşıyıcı annelik için çiftlerin daima kendi spermleri ve yumurtalarının kullanımı zorunlu değildir. Bu yöntem aracılığıyla dünyaya gelen bebekler hem annenin hem de babanın genetik özelliklerini taşır. Dolayısıyla bebek genetik olarak anne ve babasına benzer. Taşıyıcı annelik uygulamasını tercih eden kişiler KKTC’de tüp bebek tedavi süreci kapsamına dahil edilirler.

İnfertilite gibi tedavi gerektiren durumların dışında bazen anne olabilmek imkansızdır. Rahimin olmadığı, rahimin hasarlı olduğu ya da sağlıkllı bir hamilelik geçirmenin imkansız olduğu şartlarda taşıyıcı anne hizmeti ile öz çocuğunuza sahip olabilmeniz mümkün.  Tüm sürecin yasal olarak gerçekleştiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sizlere aile olma yolunda hizmet vermekten mutluluk duyacağız.

Uygulamayı tercih eden bazı kadınlar, belirli bir anlaşma karşılığı olarak profesyonel taşıyıcı annelik hizmeti vermektedir. Böyle bir talepte bulunulmaması halinde yakın arkadaşlar, akrabalar veya aile üyeleri de taşıyıcı annelik yapabilmektedir. İdeal taşıyıcı anneyi bulabilmek için daima profesyonel bir ekiple koordineli bir süreç içerisinde olunması önerilir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde taşıyıcılık annelik iki farklı türü ayrılır. Kısmi taşıyıcı annelik uygulaması, taşıyıcı annenin çocuğun eş zamanlı olarak biyolojik annesi de olması durumudur. Bu yöntemde taşıyıcı anneden alınan yumurta aşılama yöntemi aracılığıyla babadan veya donörden elde edilen spermle döllendirilir. Tam taşıyıcı annelik uygulaması ise çocuğun biyolojik anlamda taşıyıcı anneyle herhangi bir ilişkisinin olmadan, tüp bebek tedavisiyle gebeliğin gerçekleştirildiği durumdur. Bu uygulama, anne, baba, donör anne veya donör babadan alınan sperm ve yumurta aracılığıyla bir embriyo oluşturma ve oluşturulan embriyoyu taşıyıcı annenin rahmine transfer etme esasına dayanır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde uygulanan taşıyıcı annelik süreci, uzman doktorlar ve profesyonel bir ekiple bir arada yürütülür. Dünya standartlarında başarıların elde edildiği bu yöntemle bebek sahibi olma şansı oldukça yüksektir. Modern laboratuvarlarda ve teknik donanım konusunda tecrübeli ekipler tarafından yürütülen süreç, kişiye özel tedavi programları barındırır. Oluşabilecek risk faktörleri önceden tespit edilerek başarı şansını azaltan tüm unsurlara yönelik tetkik işlemleri oluşturulur.

Taşıyıcı annelikten kimler yararlanabilir?

KKTC’de taşıyıcı annelik uygulamasından yararlanabilmek için belirli nedenlerden dolayı çocuk dünyaya getirme koşullarını taşımıyor olmak veya hamilelik sürecine dahil olmayı istememek yeterlidir. Bu koşullar;

• Kadının doğuştan rahminin olmaması,
• Tekrarlayan düşük vakaları,
Miyom, kanser, tümör vb. oluşumlar nedeniyle kadının rahminin alınmış olması,
• Kadının doğum anomalisi riski taşıması,
• Doğumun ya da hamileliğin kalp, akciğer, pıhtılaşma bozukluğu vb. nedenlerden dolayı ölümcül risk taşıması,
• Biyolojik anlamda hamile kalmaya uygun olmamak (bekar bireyler veya aynı cinsiyetten çiftler)
• Gebe kalmayı planlayan kadının rahminin olması ancak hamileliğe uygun olmaması (Asherman sendromu)
• Sosyal nedenlere bağlı olarak doğum yapmak istememek şeklinde sıralanabilir.

pro-tüp-bebek-taşıyıcı-annelik-1

Taşıyıcı annenin gebelik süreci nasıl olur? Taşıyıcı anne nasıl hamile kalır?

Taşıyıcı annenin gebelik sürecine dahil olabilmesi için öncelikli olarak belirli özelliklere sahip olması gereklidir. Bu özellikler;

• Herhangi bir bulaşıcı hastalığının olmaması,
• Sağlıklı ve genç olması,
• Eğer bir çocuk dünyaya getirdiyse bir önceki gebeliğinin sağlıklı doğum ile sonuçlanmış olması,
• Alkol, sigara ve uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıkları bulunmaması,
• Kronik rahatsızlıkları (yüksek tansiyon, diyabet vb.) olmaması,
• Bir önceki hamileliğinde preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) yaşamamış olması veya hamilelik şekeri olmaması,
• Anoreksik veya obezite riski bulunmaması (Vücut kitle indeksinin normal değerlerde olması)
• Psikolojik ve sosyal anlamda taşıyıcı annelik sürecine dahil olabilecek olması şeklinde sıralanabilir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde taşıyıcı annelik süreci için anne adayı tüp bebek tedavi sürecinde olduğu gibi jinekolojik muayeneler, test ve tahliller gibi kapsamlı tetkik uygulamalarına tabi tutulur. Rahminin hamilelik sürecine hazırlanması için adet döngüsü planlanır. Ultrasonla belirli aralıklarda muayeneler yapılır. Hazır olunması halinde embriyo transferi gerçekleştirilir. Tercihe göre dondurulmuş embriyolar da transfer edilebilir. Dondurulmuş embriyonun bulunmaması halinde çiftin tedavi süreci taşıyıcı annenin iç rahim hazırlığıyla bir arada yürütülür ve laboratuvar koşullarında döllenen embriyoların uygun bir zaman transferi yapılır.

Taşıyıcı annelik uygulaması adet döngüsünün 2 veya 3. gününde başlar. Ortalama 10 ile 12 gün arasında değişen yumurta uyarım programının ilk aşamasında oosit alımı yapılır. Daha sonra sperm ile yumurtaların döllenmesi adımına geçilir. Embriyoların gelişim durumu gözlendikten uygun görülen en uygun günde ilgili embriyolar taşıyıcı anneye transfer edilir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilen taşıyıcı annelik uygulamasında eşleştirme sürecini hızlandırmak ve kolaylaştırmak için uzmanlarla bir arada fotoğraf ve metin profili oluşturmak da mümkündür. Tercihe göre eşleşme sonrasında taşıyıcı anneyle iletişim kurulabilmektedir. Benzer şekilde taşıyıcı annenin de uygulamaya başvuran çiftleri daha yakından tanıyabilmesi için bir profil oluşturması mümkündür.

Sizin Hayaliniz, Bizim İşimiz!

Taşıyıcı annelik hizmeti hakkında detaylı bilgi almak için şimdi bize ulaşın.

Taşıyıcı anneliğin tıbbi riskleri nelerdir?

Taşıyıcı annelikte riskler tüp bebek tedavisinde karşılaşılabilecek risklerle benzer özellikler taşır. Embriyonun transfer süreci, kültürlendiği ortamın etkisini vb. durumlar nedeniyle istenmeyen sonuçlar meydana gelebilir. İmplantasyon şansını yükseltmek için birden fazla embriyonun transfer edilmesi taşıyıcı anne ve embriyolar için komplikasyona neden olabilir.

pro-tüp-bebek-taşıyıcı-annelik-2

Gestasyonel yöntem olarak adlandırılan yumurtlama işlevi olan ancak hamileliği devam ettirme yetisine sahip olmayan kadınların tercih ettiği taşıyıcı annelik uygulamasında, doğum sürecinde oosit bağışı ile hamile kalmış annelere oranla yüksek tansiyon (hipertansif bozukluk) riski daha düşüktür. Bu durumun muhtemel nedeni taşıyıcı annelerin doğurganlık kriteri kapsamında oosit bağışı kullanan kadınlardan daha sağlıklı olmasıdır.

Yine tüp bebek tedavisinde IVF taşıyıcı annelikle doğan çocuklarda doğal yollarla gebe kalma sürecinde görülmeyen bazı tıbbi anormalliklerle de karşılaşma riski bulunmaktadır. Tüp bebek yöntemiyle doğan çocuklar ile taşıyıcı annelikle doğan çocuklar karşılaştırıldığında her iki yöntem de benzer doğum kusur oranları taşır. Ancak bu durum süreç öncesi klinik ortamında yapılan test ve tanı süreçleri ile minimal risk seviyesine indirilmekte, çocuğun sağlıklı bir birey olarak dünyaya gelmesi hedeflenmektedir.