İçeriğe geç

Tüp bebek (IVF)

Tüp bebek (IVF) nedir?

Çocuk sahibi olamayan çiftlerde veya kadınlarda uzun yıllardır tercih edilen Tüp bebek (IVF) yöntemi günümüz en yaygın tedavi tekniklerinin başında gelir. Çeşitli faktörlere bağlı olarak henüz bebek sahibi olamamış kadınların vücudu haricinde uygulanan bu tekniğin temeli ileri teknolojiye uygun laboratuvar ortamında oluşturulan embriyoların rahime yerleştirilme esasına dayanır. 

İlerleyen teknoloji ve tıp dünyasının araştırmaları sayesinde kısırlık tedavisinde tercih edilen en güvenilir yöntem olarak tüp bebek tedavisi görülmektedir. Deneyimli embriyologlar ve teknolojik alt yapısı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tüp bebek tedavisinde yüksek başarı oranları ile yararlanmak isteyenlerin adresi olmuştur. Bizler sağlık elçileriniz olarak bu süreçte sizlerle birlikte yürümekten mutluluk duyacağız.

KKTC’de kişiye özel olarak planlanan tedavi süreci, profesyonel bir ekip çatısı altında gerçekleştirilir. Uygulama, hastaların tedaviye hazırlanma aşamasından yumurtalık stimülasyonu, sperm kapasitasyonu, laboratuvar ortamında tetkik, intrasitoplazmik sperm enjeksyionu (ICSI) embriyo transferi ve pozitif gebelik gibi pek çok süreci kapsamaktadır.

Tüp bebek (IVF) ne tür durumlarda önerilir?

In Vitro Fertilizasyonunu gerektiren durumlar kadın ve erkek özelinde aşağıdaki şekilde sıralanabilir;

Kadına ait faktörler;

• Kapalı fallop tüpleri veya tüplerin daha önceden bağlanmış veya hasar görüş olması,
• İmmünolojik veya açıklanamayan kısırlık durumları,
• Yumurtalıklarda gelişim gösteren yumurtaların fallop tüplerine yakalanmasını engelleyecek bir yapışkanlık durumu,
• Yumurtalamak için ilaç tedavisi uygulanmasına rağmen gebe kalınamama,
• Endometrium tabakasının rahmin dışında, bağırsak üzerinde, tüplerin çevresinde veya yumurtalıklarda bulunması (Endometriozis hastalığı olarak da bilinir)
• Kadınlarda yaşa bağlı olarak doğurganlığın azalması gibi durumlarda tüp bebek tedavisine başvurulur.

pro-tüp-bebek-tüp-bebek-ivf-1

Erkeğe ait faktörler;

• Yapılan incelemeler sonucunda erkekte sperm hücresinin bulunmaması bir IVF nedenidir.
• Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de açıklanamayan veya immünolojik kısırlık vakalarında tüp bebek tedavisine başvurulur.
• Azospermi adı verilen menide sperm bulunmaması,
• Erkeğin sperm sayısının düşük olması
• Şekilsiz sperm varlığı (sperm morfolojisinin zayıf olması)

• Sperm hareketlerinin zayıf olması gibi durumlarda da tüp bebek tedavisine başvurulur.

Tüp bebek tedavisi ne zaman önerilir?

Tüp bebek tedavisi herhangi bir nedene bağlı olarak gebe kalamayan kadınlara yönelik olarak uygulanır. Kıbrıs’ta tüp bebek tedavisinin yapılmasının hem aileler hem de çocuk sahibi olmak isteyen anneler bazında çok avantajı bulunur. Başta çocuk özlemini gidermek isteyen aileler olmak üzere, ileri yaşlarda hamile kalmayı hedefleyen her kadın için uygun bir tedavi yöntemidir. 

Tüp bebek güvenilir midir?

Tüp bebek tedavisi günümüzde en çok tercih edilen gebelik yöntemlerinin başında gelir. Özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kullanılan son teknoloji cihazlar ve sürecin profesyonel bir ekip tarafından yönetilmesi, ülkeyi tüp bebek tedavisinde Avrupa’nın referans merkezi haline getirmiştir. Klinik ortamında gerçekleştirilen tanı ve test süreçleri ile kişiye özel olarak verilen tüp bebek tedavi hizmeti ile gebe kalma oranı oldukça yüksektir.

Sizin Hayaliniz, Bizim İşimiz!

Tüp bebek (IVF) hizmeti hakkında detaylı bilgi almak için şimdi bize ulaşın.

Mini-IVF vs. Full IVF nedir?

Mini IVF uygulaması, yüksek dozda ilaç kullanılmadan ve günlük iğne gereksinimi olmadan yapılan tüp bebek tedavisidir. Diğer adıyla basitleştirilmiş tüp bebek tedavisi olarak bilinen bu yöntemde daha az sayıda yumurta geliştirilir ancak geliştirilen yumurtalar daha kalitelidir. Standart tüp bebek ve ICSI tekniklerinin uygulandığı Mini-IVF yönteminin son aşamasında embriyoların hastaya nakli gerçekleştirilir.

pro-tüp-bebek-tüp-bebek-ivf-2

Mini IVF uygulamasının öncelikli hedefi kaliteli yumurta elde etmektir. Bebek sahibi olabilmek için sağlıklı tek bir yumurta da yeterli olabilmektedir. Dolayısıyla tedavinin iptal edilmesi ya da hastanın tedaviye alınamaması gibi durumlar oluşmaması yönünden de avantajlı bir uygulamadır.

Mini IVF uygulaması;

• Yaşı genç olan ve çok sayıda yumurta üretebilen,
• İleri yaşlarda olan veya yumurtalık rezervi azalmış olan,
• İlaç kullanımına bağlı olarak yumurta gelişimi azalmış,
• Polikistik over hastalığına bağlı olarak yumurtalığı aşırı düzeyde uyarılmış (Hiperstimülasyon sendromu) tüm kadınlarda tercih edilebilen bir uygulamadır.

Mini IVF uygulamasında kullanılan başlıca ilaçlar adetin 3. gününde başlar. Bu aşamada hastalarda Clompihene Citrata adı verilen bir ilaç kullanılır. Yumurtaların belirli bir büyüklüğe ulaşması durumunda düşük dozlu farklı bir ilacın kullanılması da söz konusu olabilmektedir.

İşlem öncesi süreç

İşlem öncesi süreçte kısırlığının kaynağının tanısı, teşhisi ve tedavide uygulanacak yöntemin kararının verilmesi detaylı bir analiz süreci söz konusudur. Erkeklerde sperm ve hormonal pozisyonun analizinden sonra gerekli görülmesi halinde ürolojik değerlendirme yapılmaktadır. Kadınlarda endometriyal kavite muayenesi ve rahim kanalı değerlendirilmesi gibi süreçler söz konusudur. Adet döngülerinin analizi, fallop tüplerindeki değişimlerin tespiti gibi kapsamlı incelemelerden sonra gerekli görülmesi halinde cinsel sağlık değerlendirilmesine de başvurulur. Çiftlerin psikolojik ve biyolojik olarak sürece hazır olmaları durumunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde IVF işlemine başlangıç aşamasına geçilir.

Tüp bebek tedavi süreci nasıl ilerliyor?

Tüp bebek tedavisi için gerekli işlem öncesi prosedürler tamamlandıktan sonra izlenen ilk adım yumurtalık stimülasyonudur. Yumurtalık stimülasyonun amacı hamilelik başlatılabilmesini sağlamaktır. Sağlıklı bir kadının yumurta (oosit) sayısı, hamilelik sürecindeki başarı oranını arttırabilmek için birden fazla miktarda olmalıdır. Bu sayede kaliteli oosit elde etme şansı artar. Yumurtalık stimülasyonu sürecinde kan testleri, vajinal ultrason ve medikal yöntemlerle bu sayının hamileliğe uygun seviyeye ulaştırılması hedeflenir. Ortalama tedavi süreci 8 ile 12 gün arasındadır.

Yumurta toplama işleminde tedavinin bağışlanmış bir yumurta ile yapılmaması halinde çatlatma iğnesi uygulanır. Sürecin başlangıç süresi 36 saattir. Genel anestezi altında yapılan bu işlemde ince uçlu bir iğne kullanılarak olgunlaşmış yumurtalar alınır. Ortalama işlem süresi 10-15 dakikadır. İşlemin uygulandığı aynı gün içerisinde erkekten meni örneği talep edilir. Sperm kalitesinin yükseltilebilmesi için örnek verilmeden 3 gün önce erkeğin mastürbasyon yapmaması gerekmektedir. Bazı durumlarda eğer mevcutsa erkek partnerden daha önceden alınmış sperm örneklerinin çözülmesi ve hazırlanması gerekli olmaktadır. Benzer süreç donör sperm örnekleri için de geçerliliğini korur.

Laboratuvar ortamında aşılama aşaması yapılan tetkiklerden sonra Spermatozoa konsantrasyonunun morfolojisi ve hareketi ile, klasik IVF mi yoksa ICSI uygulamasına mı başvurulacağının belirlendiği aşamadır. Overlardan alınan yumurtaların herhangi bir vakit kaybına uğramadan spermle birlikte embriyo kültür ortamına yerleştirilmesi ardından 24 saatlik bir süre beklenir. Aşılama sonrası yumurtaların inkübe edilmesi için fertilizasyon oranı ve pronükleer aşama embriyolarının sayısının belirlenir. Kromozomları temsil eden 2 pronükleusun hücre yumurtalardaki başarılı döllenmenin bir göstergesidir. Elde edilen embriyoların sağlıklı gelişimi için gerekli ortam koşulları sağlanmalı (nem dengesi, ısı, gaz konsantrasyonu vb) ve temas minimum düzeyde olmalıdır.

72 saatlik süreç sonunda uzman embriyologlar tarafından embriyonun kalitesi (6-8 hücreli), yumurta sayısı, embriyolara kültür yapılmasının faydalı olacağı blastosist transferi aşaması ve hastanın transfere uygunluk durumu gibi konular hakkında bilgilendirme yapılır. Embriyonik genomun 6-8 hücre aşamasından itibaren harekete geçmesinden sonra uzatılmış kültür ile sağlıklı embriyoların belirlenmesine yönelik girişimlerde bulunulur. 5 günlük süreç içerisinde uzmanlar tarafından embriyoların tamamının kromozom anlamında normal olup olmadığının tespiti yapılır. Bu adımda sürecin sağlıklı bir biçimde yönetilmesi için preimplantasyon genetik tanı önerilir.

Partnerler tüm süreç boyunca uygulamaların avantajları ve dezavantajları yönünden bilgilendirilir. Ne tür bir tedavi uygulanacağına dair sağlıklı bir karar verebilmek adına ebeveynlere danışılır.

Embriyo biyopsisi aşaması, embriyolardan bir veya birden fazla hücre alınması aşamasıdır. Laboratuvar ortamına gönderilen hücrelerin genetik durumunun uzman embriyologlar tarafından tanı ve tespitini mümkün kılan bu aşama, sağlıklı ve sağlıksız embriyo ayrışımını mümkün kılar.

ICSI (Intrasitoplazmik Sper Enjeksiyonu) için olgunlaşan yumurta içine bir adet spermatozoid yerleştirilmesidir. Özellikle sperm azlığı nedeniyle baba olamayan infertil erkeklerin ebeveyn olmasını sağlayan bu yöntem günümüzde sıklıkla tercih edilir. ICSI yumurta hücresini döllemek ve embriyo oluşturmak için sperm şeklinde veya hareketliliğinde problem olan tüm vakalarda geçerli bir uygulamadır. Benzer şekilde azospermi olarak adlandırılan hiç sperm hücresinin görülmediği olgular için de tercih edilebilmektedir.

Uygulamada testistlerin içerisinde yer aldığı torba (scrotum) derisinde açılan bir kesik ile her iki testis dokusuna ulaşım gerçekleştirilir. Mikroskop altında yapılan bir inceleme sonrası üremeye elverişli olan bölge tespit edilir ve bu bölgeden elde edilen mikro doku parçalarından canlı sperm hücresi bulunur. Bu sayede ilgili sperm hücreleri yumurtaya enjekte edilir. Mikrotese denilen bu yöntemde başarı oranı yüksektir.

Tedavinin en üst aşaması olarak bilinen 2-5 gün içerisinde embriyo transferi yapılır. Bu aşamada hedef; laboratuvardan alınan embriyonun anne rahmine transfer edilmesidir. Uyulama sonrası karından yapılan ultrasonografi ile rahim içindeki embriyo transfer kateteri izlenir. Embriyoların içinde yer aldığı sıvı damlasının doğru noktaya bırakılması için bu adım gereklidir. Uygulama pratik ve ağrısızdır. Herhangi bir anestezi veya sakinleştirici kullanılmadan yapılır.

Embriyo transferi sonrasında elde edilmiş tüm sağlıklı embriyoların tek seferde rahim içine yerleşimi söz konusu değildir. Tıbbi ve kanuni sınırlamalara bağlı olan bu durum neticesinde elde edilen embriyolar çiftlerin onayı alındıktan sonra dondurulabilir ve saklanabilir. Saklama ve dondurma bedeli olarak hastalardan talep edilen ücret 1 yılı kapsamaktadır. 1 yılın sonunda uygun bir işlem ücretiyle daha sonraki yıllarda da sağlıklı embriyolar mevcut koşullar altında saklanabilmektedir.

pro-tüp-bebek-tüp-bebek-ivf-3

Embriyo transferinin ardından geçen 10-12 günlük süreç içerisinde tedavinin sonucuna yönelik çıkarsama da bulunmak mümkün olur. Bu aşama, idrar testinin kesin sonuç vermemesi için açısından oldukça önemlidir. Bazı hastalarda testin 48 saat sonra tekrar edilmesi durumu da söz konusu olabilir.

İlk 3 ay boyunca ilaç kullanımı hekim kontrolünde olmalıdır. Başta progesteron hormonu içeren ilaçlar olmak üzere pek çok ilaç erken kesilmesi halinde düşük riskini doğurabilir. Gebeliğin 8-10 haftası arasında deva edebilmesi için kadınların vücudunda yeterli miktarda progesteron hormonu olmalıdır. Olmaması halinde gebelik olumsuz sonuçlanmış demektir. Testin pozitif sonuçlanması halinde 2 hafta sonra vajinal ultrasonografi yapılır. Bu adımda bebeğin kalp atışlarını izlemek dahi mümkün olabilmektedir.